Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

28 Ekim 2024 Pazartesi

Salı 29 Ekim 2024. Türkiye Cumhuriyeti'nin 101. yılı.

Türkiye Cumhuriyeti'nin 101. yılında Atatürk’ü Anmak ve Geleceğe Umutla Bakmak

29 Ekim 1923… Tarihte bir dönüm noktası, Türk halkının bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin en büyük simgesi olan Cumhuriyet’in ilan edildiği gün. Bugün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşlarının önderliğinde kazanılan bu büyük zaferin yıl dönümünü kutlamanın gururunu yaşıyoruz.

Cumhuriyet, Türk milletinin “egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ilkesine olan bağlılığının ifadesidir. Bu bağlamda Cumhuriyet’in ilanı, yalnızca bir yönetim değişikliği değil, aynı zamanda toplumun çağdaşlaşma yolunda attığı kararlı bir adımdır. Atatürk, Cumhuriyet’i ilan ederek halkın iradesinin yönetimde en yüksek güç olarak tanınmasını sağlamıştır.

Atatürk, Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte Türk milletine çağdaş uygarlık seviyesini hedef gösterdi. "Büyük Türk Milleti! Asla şüphe yoktur ki Cumhuriyet'in ilânıyla, artık yeni bir devre girilmiş ve yeni bir hayat başlamıştır." sözleriyle, halkın kendi kaderini tayin etme gücünü ortaya koymuştur. Cumhuriyet, sadece bir yönetim şekli değil, aynı zamanda geleceğe olan inancımız, birlik ve beraberlik içinde güçlü bir millet olarak var olma azmimizdir.

Bugün, 101. yılında Cumhuriyeti koruma, yaşatma ve gelecek nesillere daha da güçlü bir şekilde aktarma sorumluluğunu taşıyoruz. Cumhuriyet Bayramı’nı kutlarken, Atatürk ve onun silah arkadaşlarını minnetle anıyor, anavatanımızın çağdaş uygarlık seviyesine taşımak için var gücüyle çalışacanlara destek olacağımıza bir kez daha söz veriyoruz.

Cumhuriyetin 101. yıldönümü herkese kutlu olsun.

Pazartesi 28 Ekim 2024 Selâ / Vefat haberi

Pazartesi 28 Ekim 2024
SELÂ / VEFAT HABERİ 

Bu sabah
mahallemizde okunan selâ
Yassıören'de vefat eden 
Sabuncu Sabri'nin eşi Mümine içindir.
Allah rahmet eylesin,
mekanı cennet olsun.

Cenazesi bugün
ikindi namazından sonra
Yassıören'de toprağa verilecektir.
Geride kalan ailesi ve yakınlarına başsağlığı ve sabırlar dileriz.

İkindi namazı vakti 15:00

27 Ekim 2024 Pazar

28 Ekim, Yunanistan'da OHİ bayramı

Ohi Günü: Yunanistan'ın Direniş ve Bağımsızlık Ruhu
Her yıl 28 Ekim'de Yunanistan’da kutlanan Ohi Günü, ülkenin tarihindeki önemli dönüm noktalarından birini simgeler. Bu özel gün, Yunan halkının İkinci Dünya Savaşı sırasında İtalya'nın taleplerine karşı gösterdiği direnişi ve özgürlük uğruna verdiği mücadeleyi anmak amacıyla kutlanmaktadır.

Ohi Günü'nün Tarihi ve Anlamı
"Ohi" (hayır) kelimesi, 28 Ekim 1940'ta Yunanistan Başbakanı Ioannis Metaxas'ın, İtalyan hükümetinin Yunan topraklarına asker çıkarmak ve stratejik bölgeleri işgal etmek gibi taleplerine karşı verdiği cevabı temsil eder. O dönemde İtalya'nın diktatörü Mussolini, Yunanistan’a ültimatom vererek işbirliği talep etmiş, ancak Metaxas’ın kesin ve kararlı bir "hayır" cevabı, Yunanistan’ın bağımsızlık ruhunu dünyaya göstermiştir. Bu olay, Yunan halkının onur ve özgürlük için savaşmayı seçtiği, Yunanistan’ın direniş ruhunu tüm dünyaya ilan ettiği bir dönüm noktası olmuştur.

Direniş ve Kahramanlık Dolu Günler
Metaxas’ın cevabının ardından İtalya, Yunanistan’ı işgal etmeye çalıştı. Ancak Yunan halkının gösterdiği direniş, beklenmedik bir direniş dalgası yarattı ve İtalyan kuvvetlerini geri püskürtmeyi başardı. Bu direniş, daha sonra Yunanistan’ın Alman işgaline karşı da uzun süre ayakta kalmasını sağladı ve ülkenin direniş ruhunu simgeleyen bir destan olarak hafızalarda yer aldı.

Ohi Günü Nasıl Kutlanır?
Ohi Günü, Yunanistan'da coşkulu ve saygı dolu törenlerle kutlanır. Ülkenin dört bir yanında askeri geçit törenleri, okullarda düzenlenen etkinlikler, şiir dinletileri ve gösteriler yapılır. Selanik gibi büyük şehirlerde düzenlenen geçit törenleri oldukça etkileyicidir ve halkın büyük ilgisini çeker. Bunun yanı sıra, Yunan bayrağı ile süslenen sokaklar ve evler, halkın vatan sevgisini ve birlik ruhunu yansıtır.

Ohi Günü’nün Modern Anlamı
Ohi Günü, yalnızca bir savaş anısını değil, aynı zamanda bağımsızlık, özgürlük ve birlik değerlerini simgeler. Bu değerler, Yunan halkının tarih boyunca ayakta kalmasını ve birlik içinde olmasını sağlamıştır. Günümüzde Ohi Günü, Yunanistan'da ve dünya çapında birçok Yunan topluluğu tarafından, ülkenin geçmişten gelen direniş ruhuna ve özgürlük mücadelesine duyulan saygının bir göstergesi olarak kutlanmaktadır.


---

Veda Hutbesi, Türkçe Okunuşu

Veda Hutbesi, İslam peygamberi Muhammed'in son mesajlarını ve öğretilerini içerir. Bu hutbe, insanlık için temel ahlaki değerler, haklar ve sorumluluklar konusunda önemli bir rehber niteliğindedir. Emanetlere, adalete, kadın haklarına ve kardeşliğe vurgu yaparak, insanları birlik ve beraberliğe davet eder.
Veda Hutbesi

'Ey İnsanlar!'

Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayız.

'İnsanlar!'

Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise bu aylarınız nasıl mukaddes ay ise bu şehriniz (Mekke) nasıl bir mübarek şehir ise canlarınız, mallarınız, namuslarınız da mukaddestir, her türlü tecavüzden korunmuştur.

'Ashabım!'

Muhakkak Rabbinize kavuşacaksınız. O da sizi yaptıklarınızdan dolayı sorguya çekecektir. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönmeyiniz ve birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara ulaştırsın. Olabilir ki, burada bulunan kimse, bunları daha iyi anlayan birisine ulaştırmış olur.

'Ashabım!'

Kimin yanında bir emanet varsa, onu hemen sahibine versin. Biliniz ki faizin her çeşidi kaldırılmıştır. Allah böyle hükmetmiştir. İlk kaldırdığım faiz de Abdülmuttalib'in oğlu (amcam) Abbas'ın faizidir. Lakin ana paranız size aittir. Ne zulmediniz ne de zulme uğrayınız.

'Ashabım!'

Dikkat ediniz, cahiliyeden kalma bütün adetler kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Cahiliye devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdülmuttalib'in torunu İlyas Bin Rabia'nın kan davasıdır.

'Ey İnsanlar!'

Muhakkak ki şeytan şu toprağınızda kendisine tapınmaktan tamamen ümidini kesmiştir. Fakat siz bunun dışında ufak tefek işlerinizde ona uyarsanız bu da onu memnun edecektir. Dinimizi korumak için bunlardan da sakınınız.

'Ey İnsanlar!'

Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları Allah'ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah'ın emri ile helal kıldınız. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde hakkı vardır. Sizin kadınlar üzerindeki hakkınız yatağınızı hiç kimseye çiğnetmemeleri, hoşlanmadığınız kimseleri izniniz olmadıkça evinize almamalarıdır. Eğer gelmesine müsaade etmediğiniz bir kimseyi evinize alırsa Allah size onları yataklarında yalnız bırakmanızı ve daha olmazsa hafifçe dövüp sakındırmanıza izin vermiştir. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, meşru örf ve adete göre yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir.

'Ey Müminler!'

Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler Allah'ın Kitabı Kur'an-ı Kerim ve Peygamber'in sünnetidir.

'Müminler!'

Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman Müslüman'ın kardeşidir ve böylece bütün Müslümanlar kardeştirler. Bir Müslüman'a kardeşinin kanı da malı da helal olmaz. Fakat malını gönül hoşluğu ile vermişse o başkadır.

'Ey İnsanlar!'

Cenab-ı Hak her hak sahibine hakkını vermiştir. Her insanın mirastan hissesi ayrılmıştır. Mirasçıya vasiyet etmeye lüzum yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuş ise ona aittir. Zina eden kimse için mahrumiyet vardır. Babasından başkasına ait soy iddia eden soysuz yahut efendisinden başkasına intisaba kalkan köle Allah'ın, meleklerinin ve bütün insanların lanetine uğrasın. Cenab-ı Hakk bu gibi insanların ne tövbelerini ne de adalet ve şehadetlerini kabul eder.

'Ey İnsanlar!'

Rab'biniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Âdem'in çocuklarısınız. Âdem ise topraktandır. Arap'ın Arap olmayana Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi kırmızı tenlinin siyah üzerine siyahın da kırmızı tenli üzerine bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah'tan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız O'ndan en çok korkanınızdır. Azası kesik siyahi bir köle başınıza amir olarak tayin edilse, sizi Allah'ın kitabı ile idare ederse, onu dinleyiniz ve itaat ediniz. Suçlu kendi suçundan başkası ile suçlanamaz. Baba, oğlunun suçu üzerine, oğul da babasının suçu üzerine suçlanamaz.

Dikkat ediniz! Şu dört şeyi kesinlikle yapmayacaksınız:

Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayacaksınız.
Allah'ın haram ve dokunulmaz kıldığı canı, haksız yere öldürmeyeceksiniz.
Zina etmeyeceksiniz.
Hırsızlık yapmayacaksınız.

İnsanlar "la ilahe illallah" diyene kadar onlarla cihat etmek üzere emrolundum. Onlar bunu söyledikleri zaman kanlarını ve mallarını korumuş olurlar. Hesapları ise Allah'a aittir.

'İnsanlar!'

Yarın beni sizden soracaklar ne diyeceksiniz? Sahabe-i Kiram hep birden şöyle dediler: "Allah'ın elçiliğini ifa ettiniz, vazifenizi hakkı ile yerine getirdiniz, bize vasiyet ve nasihatte bulundunuz, diye şehadet ederiz." Bunun üzerine Resul-i Ekrem Efendimiz şehadet parmağını kaldırdı, sonra da cemaatin üzerine çevirip indirdi ve şöyle buyurdu:

'Şahid ol ya Rab! Şahid ol Yarab! Şahid ol ya Rab!'

22 Ekim 2024 Salı

Pazar 27 Ekim 2024 Saatler değişiyor

 Saatlerin Değişmesine Geri Sayım:
Saatlerimizi ne zaman kış saatine çeviriyoruz ve neden?

Ekim ayının son Pazar günü
27 Ekim 2024 Pazar günü saatler değişiyor.

Saatlerin ibreleri bir saat geri alınarak
04:00'ten 03:00'e çevrilmelidir.

Saatler neden değişiyor?

1996'dan bu yana, tüm Avrupa'yı kapsayan bir düzenleme yürürlüktedir;
bu düzenlemeyle, ilkbaharda saatleri
- fazladan 60 dakika gün ışığından yararlanmak için -
bir saat ileri alıyoruz ve
Sonbaharda saatleri bir saat geri alıyoruz.

Zaman değişikliği ölçüsünün temel avantajı enerji tasarrufudur.
Yedi ay boyunca yaz aylarında
Güneş'ten faydalanarak toplamda
210 saat elektrik tasarrufu sağlayabiliyoruz.

1970'li yıllarda petrol krizinin etkisiyle
çoğu Avrupa ülkesi gün ışığından en iyi şekilde yararlanmaya çalıştı.
Ve bu sonuca varıldı.

Başlangıçta enerji tasarrufu amacıyla benimsenen
ve ABD gibi ülkelerde de 
 (Fransa1976'dan bu yana)
uygulanan saat değişikliği,
yıllardır yoğun tepkilere neden oluyor.

21 Ekim 2024 Pazartesi

Halil Süleyman yarış hazırlıklarına devam ediyor

Halil Süleyman arkadaşımız
Pazar 3 Kasım 2024
İskeçe'de Thilia bölgesinde
gerçekleşecek olan SCRAMBLE moto kross yarışına katılımı öncesi 
Trikala (Tırhala) şehrinde bir hazırlık yarışına katılarak
bizleri gururlu bir şekilde temsil etti.
Aslen Yassıörenli olan,
Bayram'ın oğlu
Halil Süleyman
9 Nisan 1993 doğumlu.
Geçmişte, bu tür yarışlara katılımıyla
Çok sayıda başarılar elde etmiştir.
Halil arkadaşımıza gelecekteki katıldığı tarışlarda
sağlıklı başarılar, ailevi hayatında da mutluluklar dileriz.

Çevrim İçi Türkçe Kursu

YUNANİSTAN -YUNUS EMRE ENSTİTÜSÜ TÜRKÇE KURSLARI

Çevrim İçi Türkçe Kursu
(Kurs ücretsizdir )

Haftada 2 gün, günde 3 ders saati Türkçe dersi yapılacaktır.
1 ders saati 45 dakikadır. 
Kurs 36 saattir.

Dikkat edilmesi gerekenler:
1-Formdaki tüm bilgileri "Latin Alfabesi" kullanarak doldurunuz. Başka alfabe kullanılan başvurular kabul edilmeyecektir
2- Daha önce Çevrim içi kurslara katıldıysanız geçerli farklı bir e-posta ile adresi yazınız. Aynı e-posta ile yapılan başvurular kabul edilmeyecektir
3- Eksik ya da hatalı bilgiler bulunan başvurular kabul edilmeyecektir. Lütfen tüm bilgileri eksiksiz ve doğru doldurunuz.

Seçmeniz gereken ders programları
1. Set: - Pazartesi - Çarşamba -19.00-21.35
2. Set: - Salı - Perşembe -19.00-21.35
3. Set: - Cumartesi - Pazar -19.00-21.35
4. Set: - Pazartesi - Çarşamba -10.00-12.35

Katılmak isteyenler alttaki linke tıklayın 


Yunus Emre Enstitüsü   (tıklayın)

Yunus Emre Vakfı; Türkiye’yi, Türk dilini, tarihini, kültürünü ve sanatını tanıtmak; bununla ilgili bilgi ve belgeleri dünyanın istifadesine sunmak; Türk dili, kültürü ve sanatı alanlarında eğitim almak isteyenlere yurt dışında hizmet vermek; Türkiye’nin diğer ülkeler ile kültürel alışverişini arttırıp dostluğunu geliştirmek amacıyla 05.05.2007 tarihli ve 5653 sayılı kanunla kurulmuş bir kamu vakfıdır.

Yunus Emre Enstitüsü ise Vakfa bağlı bir kuruluş olarak bu Kanunun amaçlarını gerçekleştirmek üzere yurt dışında kurduğu merkezlerde yabancılara Türkçe öğretimi çalışmalarının yanı sıra ülkemizin tanıtımı amacıyla kültür ve sanat faaliyetleri yürütmekte, ayrıca bilimsel çalışmalara destek vermektedir.

2009 yılında faaliyetlerine başlayan Yunus Emre Enstitüsünün yurt dışında 80'den fazla kültür merkezi bulunmaktadır. Kültür merkezlerimizde verilen Türkçe eğitiminin yanı sıra, farklı ülkelerdeki eğitim kurumlarıyla yapılan iş birlikleri ile Türkoloji bölümleri ve Türkçe öğretimi desteklenmektedir. Kültür merkezleri aracılığıyla kültür ve sanatımızı tanıtmak amacıyla birçok etkinlik düzenlenmekte, ulusal veya uluslararası etkinliklerde ülkemiz temsil edilmektedir

Yunus Emre Enstitüsünün kuruluşundan bu yana sayısı elliyi aşan Türk Kültür Merkezleri, bulundukları coğrafyalarda dostluk ilişkilerinin pekişmesinde önemli bir görev üstlenmektedir.

Yunus Emre Enstitüsü, Kültür Merkezleriyle Türkçe öğretiminin yanı sıra Türk kültürünü tanıtmayı, kültür ve sanat diliyle ulusal, geleneksel ve çağdaş değerler arasında sürekli ve kalıcı bir etkileşim sağlamayı amaçlamaktadır. Merkezler bulundukları bölgelerde düzenlediği etkinliklerin dışında geleneksel sanatlar, kültürel mirasın korunması, farklı disiplinlerde sanatsal üretimin sağlanması ve kültür politikalarının geliştirilmesi konularında da çalışmaktadır.

Yunus Emre Enstitüsü Türk Kültür Merkezlerinde düzenlenen Türkçe kurslarında öğretim sistemi Diller İçin Avrupa Ortak Öneriler Metni'ne göre şekillendirilmektedir. Merkezlerde verilen Türkçe derslerinde dört temel dil becerisine (dinleme, konuşma, okuma ve yazma) eşit düzeyde yer verilmektedir.

Avrupa Dil Portfolyosu ölçütlerine göre tanımlanan A1, A2, B1, B2, C1, C2 düzeylerinden oluşan altı basamakta dil öğretimi gerçekleştirilmektedir.

Cuma suresi, 9., 10. ve 11. ayetleri (arapça, meal ve tefsir)

Tefsir (Kur'an Yolu) Müslümanların cuma günü yaptıkları haftalık toplu ibadetin önemi üzerinde durulmakta ve Res...