Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

31 Ağustos 2012 Cuma

SEMİHA RİZAOĞLU

Semiha Rizaoğlu


 Arkadaşımız, Gururumuz ve Hemşehrimizin 2012 LONDRA PARALİMPİK YARIŞMALARIN'da katılacağı günler ve müsabakalar belli oldu.
 Haydi YUNANİSTAN, BATI TRAKYA, İSKEÇE halkı, GÖSTER DESTEĞİNİ. HEPİMİZİN  DUALARI SENİNLE, SEMİHA RİZAOĞLU. ALLAH BİZİM DUALARIMIZI SANA GÜÇ OLARAK İADE ETSİN. Biliyoruz ki rekabetin zor olacağını, ama bizim, yinede, SEMİHA RİZAOĞLU ismini duyunca gözlerimiz gurur gözyaşlarıyla dolacak.
 İlk müsabakası, 03 Eylül Pazartesi saat 10.34 te (İngiltere saati), Kadınlar S3 kategorisinde 100 metre serbest yüzmede olacak, ve eğer finale geçebilirse, yeniden aynı günü (Pazartesi) saat  18.13 te (İngiltere saati) madalya için yarışacak.
 İkinci katılımı, 06 Eylül Perşembe saat 10.53 te (İngiltere saati), Kadınlar S4 kategorisinde 50 metre sırtüstü yüzmede gerçekleşirken, eğer finallere kalırsa, yine aynı günü (Perşembe) saat 19.00 da (İngiltere saati) yine madalya almak için uğraşacak.
 Üçüncü ve son müsabakası, 07 Eylül Cuma saat 10.46 da (İngiltere saati), yine Kadınlar S3 kategorisinde olacak ama bu sefer 50  metre serbest yüzme olacak. Yine aynı durumda, finale geçebilirse, aynı günü (Cuma) saat 18.59 da madalya mücadelesi verecek.
 Şimdiden arkadaşımızı
 TEBRİK EDERİZ ve ALKIŞLIYORUZ. GERÇEK BİR MÜCADELECİ.

26 Ağustos 2012 Pazar

AHIR-I YAN mahallesinden AREN mahallesine





Mahallemizin ve genel açılımı ile İskeçe'mizin tarihi çok eski tarihe dayanıyor, öncelikle Bizans İmparatorluğuna ve sonra Osmanlı İmparatorluğuna.
 İlk tarihi kayıtlar ise, M.Ö. 879 yılında küçük bir yerleşim birimi olarak kaydediliyor.
 İskeçe, Kavala, Drama, Serres bölgeleri tarihte Çirmen Zaferi ile Osmanlı hakimiyeti altına 1371 yılında giriyorlar.
 Bölgenin nüfusu güçlendirilmesi amacı ile KONYA civarından halk buralara getirilmiş.
 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sırasında bölgeye BULGAR saldırıları artınca, Slavlaşma'nın ilk belirtmeleri öne çıkıyor.
 Balkan savaşı esnasında, önce Bulgaristan sonra Yunanistan ve sonra yine Bulgaristan tarafından işgal ediliyor. Ancak Edirne, yeniden Osmanlı ellerine geçtikten sonra, yine İskeçe ve Gümülcine Osmanlı hakimiyetine geçer.
 1913 31 Ağustos'da tarihe İlk TÜRK CUMHURİYETİ kurulur, ''BATI TRAKYA BAĞIMSIZ HÜKÜMETİ'' olarak adlandırılır ve günümüzde çeşitli yerel kesimler tarafından ''BATI TRAKYA TÜRK CUMHURİYETİ'' ismi ile anılır. Osmanlı Devletinden tanınmayan BTTC, merkezi Gümülcine olarak, ömrü sadece 3 ay sürmüştür.
 Bunlar İskeçe ve Batı Trakya tarihi ile ilgili.


 Arenmahalle'ye gelince.....
 Mahallenin ilk ve en doğru yazılışı AHIR-I YAN MAHALLESİ olarak tarihe geçer.
 Mahalle, kent halinde bulunan İskeçe'nin kenar bölgesinde bulunduğu için ve orada hayvanların kapalı alanları (AHIRları/kümesleri) varmış. Kent büyüyünce, ve bölgeye yerleşenlerin oluşturduğu mahalleye AHIR-I YAN MAHALLESİ adı verilir. Ahır-ı yan (ahırın yanı) halk dilinde değiştirilerek AHİRİYAN, AHIRYAN, AHRIYAN, AHREYAN ve en son AREN şeklini almıştır. Cami duvarında asılı duran tabelelerde de bu nedenle değişik isimle vardır (gurubumuzun fotoğraflar bölümünde görülebiliyor).
 AREN kelimesi Türkçe sözlüğünde ''Yarık, Yarılmış, Geniş Çatlak'' anlamları ile ifade ediliyor. Daha öncede yazdığıma dayanarak, Aren kelimesi halk tarafından gerçekleşmiş bir kısaltılma metodu sonucudur. O yüzden herhangi bir AREN'le karşılaştırılması bizce yalnıştır.

23 Ağustos 2012 Perşembe

İLGİNÇ BİLGİLER - En ağır hayvan hangisidir?

Günümüz dünyasında yaşayan hayvanlar arasında en büyük olanı oldukça açık arayla mavi balina. Boyu 30 metrenin üzerine çıkabilen bu canlının ağırlığı da 150 tona ulaşabiliyor. Gök balina olarak da adlandırılan türün ortalama yaşam süreleri 80 yıl. İki yada üç yılda bir doğum yapan türün hamilelik süresi bir yıldır. 20. yüzyıl başında avlanmaya başlamadan önce nüfuslarının 150 bin ile 200 bin arasında olduğu tahmin edilen mavi balinaların avlanması, balina yağlarının sanayide kullanılmaya başlanmasından sonra hızlandı. Mavi balinaların yalnız 1930-31 sezonunda 30.000 adet avlandığı sanılıyor. Maalesef günümüz sayılarının 6500 civarında oldugu biliniyor.

17 Ağustos 2012 Cuma

Çocukluk arkadaşlıkların anlamı


Çocuklukta arkadaşlıkların yeri başka!


Arkadaşların herkesin yaşamında yeri ve anlamı önemlidir ve çocuklar için bu anlam ve önem çok daha büyüktür!

Buna karşın çocuklar için arkadaşlığın anlamı çocuğun yaşına ve kaçıncı sınıfta olduğuna göre değişir. Bir ilkokul öğrencisi ile ergenlik dönemindeki bir çocuk için arkadaşlık aynı anlamı taşımaz.

Arkadaşlıkların hangi yaşta hangi anlama geldiğini bilmeniz çocuğunuzun arkadaşlık kurarken ve arkadaşlık ederken yaşadığı deneyimleri daha iyi anlamanıza yardımcı olur.

Arkadaşlığın çocuklar açısından önemi
Arkadaşlıklar çocukların sağlıklı gelişimi için hayati bir önem taşır. Araştırmalar arkadaşsız çocukların yaşamın ilerleyen yıllarında duygusal ve mental sorunlar yaşama olasılığının daha yüksek olduğunu gösteriyor.


Arkadaşlık çocuklara sadece oyun ve eğlenceden çok daha fazlasını sağlar. Örneğin:

·      Arkadaşlıklar çocukların duygusal ve ahlaki yönden gelişimine yardımcı olur ve iletişim kurmak, işbirliği etmek ve sorun çözümlemek gibi pek çok beceriyi kazanmalarına yardımcı olur.
·      Arkadaşlık ederken duygularını kontrol etmeyi ve başkalarının duygularına nasıl tepki vereceklerini öğrenirler.
·      İlişkilerinde ortaya çıkan konuları derinlemesine düşünme ve bunlarla ilgili müzakerede bulunmayı öğrenirler.
·      Ayrıca okulda arkadaşlarının bulunması çocuğun okul ve öğrenme konusunda daha olumlu yaklaşımlar edinmesine yardımcı olur.


Okul çağı çocuklar için arkadaşlığın önemi
5-12 yaşlar arasında arkadaş edinmek, yani yaşam boyu devam edecek bir sosyal beceriyi kazanmak yaş döneminin en önemli gelişimsel görevlerinden biridir. Bu dönemde:

·      Gelişimsel olarak okul çocukları daha karmaşık yapıda ilişkiler kurmaya hazırdırlar.
·      Artık duygu ve düşüncelerini daha iyi ifade edebilmekte ve zaman kavramlarını daha iyi anlamaktadırlar.
·      Bu dönemde artık eskisi kadar aileye bağımlı olmadıkları gibi kendi kendileriyle de o kadar meşgul değildirler.
·      Artık aileden ziyade arkadaşları ile paylaşımda bulunmayı ve onlarla daha fazla zaman geçirmeyi istemektedirler.
·      Çocukluk dönemine has mutluluk ve üzüntüleri arkadaşları ile giderek artan biçimde paylaşırlar.



1-3. sınıflar
Bu dönemdeki çocuklar henüz arkadaş ilişkilerini idare etmeyi ve sosyal gruplar içerisindeki yerlerini bulmayı öğrenmektedirler. Bu aşamada arkadaşlık esas olarak ortak ilgi alanları ve ortak faaliyetlere dayanır. Ayrıca arkadaşların cinsiyeti de önemlidir ve arkadaş gruplaşmaları genellikle aynı cinsiyetten çocukları kapsar. Ebeveyn olarak çocuğunuzun ilgi alanlarını bilmeniz ve bu ilgi alanını paylaşabileceği çocuklara yakınlık kurmasına yardımcı olmanız önemlidir.



4 ve 5. sınıflar
4 ve 5. sınıflarda çocuklar bir kimlik duygusu oluşturur ve arkadaşlığın sadece aynı ilgi alanına sahip çocuklarla oyun arkadaşlığı etmekten çok daha öte bir anlam taşıdığını fark ederler. Artık arkadaş kendisine güvenebileceğiniz, sırtınızı dayayabileceğiniz bir kişidir. Aynı cinsiyetten olan çocuklarla arkadaşlıklar devam etse de bu arkadaşlıkların anlamı önceki yıllara göre farklıdır. Bu aşamada arkadaşlar çocuğun yaşamının çok önemli bir duygusal parçasını oluştururlar.



6-8. sınıflar
Bu dönemde beden imajı ile ilgili endişeler, çekicilik kaygıları ve daha yakın ilişkilere yönelik ilgi ortaya çıkar. Ergenlik öncesi dönemdeki bu çocuklar her iki cinsiyetin bir arada bulunduğu arkadaş grupları ile “takılmaya”, birbirilerinin evinde zaman geçirmeye ve grup halinde dışarı çıkmaya meraklıdırlar. Anne-babalarına en fazla yönelttikleri talep arkadaşlarıyla birlikte sinemaya gitmek ya da alışveriş merkezinde zaman geçirmektir. Bağımsızlığın arttığı bu dönemde anne-baba tavsiyesine daha az başvursalar da, anne-baba halen hayatlarında çok önemli bir yer tutar. Bu nedenle çocuğunuzun stres yaşadığında ya da kendisini yalnız hissettiğinde size dayanabileceğini bilmesi önemlidir. Onunla samimi sohbetler kurmanız ve onun yaşındayken yaşadığınız zorlukları ve bunlarla nasıl baş ettiğinizi anlatmanız kendisini anlayabileceğinizi ve sizden tavsiye alabileceğini hissettirir.

16 Ağustos 2012 Perşembe

İLGİNÇ BİLGİLER - Ateş Böcekleri Nasıl Işık Saçar?




Ateş böceklerinin yaydığı ışığın ateşle uzaktan yakından alakası yoktur. Bilimde "Soğuk Işık" olarak adlandırılan bu olay moleküllerin kimyasal reaksiyonudur. Moleküllerden bazıları ayrışarak yüksek enerjili bir hal alırlar ve bu enerji ışığa dönüşür.


Ateş böceklerinin karın kısmındaki ışık saçan organları iki temel kimyasal üretir. Bu kimyasallar tek başına ışık vermeye yetmediği için solunum ile vücutlarına aldıkları oksijeninde etkisiyle ışık üretebilirler.

15 Ağustos 2012 Çarşamba

ZEKÂT VE FİTRE 2012



Değerli Arenmahalle Sakinleri, eğer kendinizin önericeği veya kötü durumda olan birini biliyorsanız, sayfamızı kullanıp grup üyelerine önerinizi sunabilirsiniz. Başka bir öneri ise Arenmahalle cemaati ve imamı tarafından açılan bir sergidir. Busergide toplanacak olan paralar belirli yardıma ihtiyacı olan ailelere verilecektir. Bildiğiniz gibi her sene açılan sergide toplanan paralar imamımız ve mütevelli heyeti tarafından bu ailelere dağıtılıyor. Hepsinin belgeleri var. Kim araştırmak isterse, imama başvurabilir (her verilen paranın kuruşuna kadar nereye verildiği belgeleri bulunuyor) veya mütevelli heyeti ile görüşebilir. Anlayışınız için teşekkürler. ALLAH edeceğimiz tüm ibadetlerimizi kabul etsin, vereceğimiz FİTRE ve ZEKÂTLARIMIZI amel defterimize yazsın.

İLGİNÇ BİLGİLER - Alkol Vücuda Nasıl Etki Eder?


Alkolün insan vücuduna etkileri kişinin metabolik özelliklerine bağlı olarak kişiden kişiye değişik özellikler gösterebilir. Alkolün etkisini ne kadar sürede ne kadar içildiği, vücut yapısı (boy, kilo,yaş,cinsiyet), piskolojik durum, uyuşturucu madde alınıp alınmadığı ve midede bulunan yiyecek miktarı etkiler. En önemlisi ise ne tür içki içildiği ve içkinin içindeki alkol oranıdır.
Alkol ile birlikte ne kadar yiyecek yenirse yensin alkolün vücuda etkisi değişmez. Fakat bazen meyve şekerleri yendiğinde alkolün kandan dışarı atılması daha kolay olabilir ve alkolün etkisi kısa sürebilir. Bu sadece süreci hızlandırır, sarhoşluğu engellemez.

Alkol herhangi bir uyuşturucu madde ile alındığı takdirde daha fazla sarhoşluk etkisi yaratır. Sürekli hale gelmesi ise bağımlılık oluşturur, metabolizmada kalıcı ve ciddi hasarlara yol açar.
Alınan alkolün kana karışmasında sonra 8.5 grama kadar olan alkol rahatça vücuttan atılabilir. Fazlası ise metabolik faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Alınan alkolün miktarı, içilme şekli, içerken içinde bulunulan piskolojik durumun etkisi alkolün yaratacağı sarhoşluğu ve vücuttan atılmasını etkiler.
Kişiden kişiye farklılık gösteren etkiler uzmanlar tarafından ortama olarak belirlenmiştir. Buna göre:
50 ml ye kadar olan alkol miktarı çakır keyif olarak tabir edilir. Vücut ısının artması, yüz kızarması, algının yavaşlaması ve metabolizmada bir yavaşlık başlar.
100 ml alkol algının iyice yavaşlamasına neden olur. Dikkat dağınıklığı, reflekslerin yavaşlaması, istek dışı vücut hareketleri başlar. Tam olarak sarhoş olunmaz.
150 ml'de sersemlik başlar. Uvuzlar iyi kontrolden çıkar. Konuşma aksaklıkları, çift görme başlar. Ayrıca hafıza ve anlayış kaybı yaşanır. Bu durum sarhoşluktur.
250 ml alkolün etkisi ise mideye iyice baskı yapar ve kusma meydana gelir. Ayrıca ayak duramama ve kişinin sızmasına neden olur.
350 ml'de alkol koması vakkaları görülür. Solunum yavaşlaması ve buna bağlı olarak düşük tansiyon ve bunun yanı sıra bilinç kaybı, idrar kaçırma, yüksel ateş görülür.
500 ml ise ölüm sebebidir. Vücut hiçbir şeye tepki veremez bir haldedir.


Aşırı miktarda alkolün kısa sürede alınması halk arasında "Akşamdan Kalma" olarak olarak nitelendirilen bir durumla sonuçlanır. Yüksek dozda alkol alınan gecenin ardında sahah kaltığınızda yapacak pek fazla bir şey yoktur. Çeşitli öneriler vardır fakat vücut zehirlendiği için dinlenmeye ihtiyacı var. Dinlenme süresince kandaki alkol atılarak vücut normale dönecektir. Akşamdan Kalmalara tavsiyem alkol aldıktan sonra uyumadan önce Alka Seltzer isimli ilacı kullanmaları. Eczanelerde kolaylıkla bulabileceğiniz bu tabletler gecenizin son fondipi olduğunda sabah ağrısız sızısız uyanabilirsiniz.

14 Ağustos 2012 Salı

İLGİNÇ BİLGİLER - Mezarlıklara Neden Çiçek Konur?


Tarihte ilk olarak milattan önce 1346 yılında Mısır Firavun'u Tutamkamon'un öldüğünde mezarına çiçek konduğu yapılan arkeolojik çalışmalarla tespit edilimiştir. Kuzey Avrupa dolaylarında mezarlığa çiçek koymak milattan önce 2000'li yıllara kadar dayanmaktadır. Mezarlıklara çiçek konulduğunda kötü ruhların uzaklaştığı iyi ruhların geldiğine inanılıyordu.
İlerleyen yıllarda kültürün gelişmesiyle bu geleneğin nedeni cesetler cürürken çıkan kötü kokuyu engellemek için çiçek konduğu açıklanmıştır. Günümüzde mezarlıklarda çoğunluklar servi ağacı kullanılmaktadır. Bunun nedeni ise servi ağacının rüzgarı önlemesi ve kendine özgü ferah bir kokusu oluşudur.

Pazar 28 Nisan 2024 Selâ/Vefat haberi

Pazar 28 Nisan 2024 SELÂ/VEFAT HABERİ  Bu sabah mahallemizde okunan selâ  Yassıören'de vefat eden  Akhisarlı Hayri'nin k...