ÜMİTVAR OLMAK
Kıymetli Kardeşlerim!
Geçtiğimiz günlerde yeni bir yıla ve
mübarek üç aylara girdik. Dün akşam da Regâib
kandilini idrak edip ibadet ve dualarımızla
Rabbimize yöneldik. İşlediğimiz günahlar için
tevbe ettik ve aynı hatalara bir daha
düşmeyeceğimizin sözünü Rabbimize verdik.
Bugüne kadar pek çok kusur işlemiş olabiliriz.
İnsana yakışmayan ve Rabbimizin rızasına
uymayan işler yapmış olabiliriz. Ancak
Rabbimiz merhamet sahibidir. Biz kendimizi
düzelttiğimizde O da hata ve günahlarımızı
affedeceğini bize müjdelemiştir. Buna göre
mü’min hiçbir zaman ümitsizliğe kapılmamalı
ve daima daha güzeli için çalışmalıdır. Nitekim
Yüce Rabbimiz hutbemin başında okuduğum
ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur:
“De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine
haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden
ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün
günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok
bağışlayan, çok esirgeyendir.”
Muhterem Müslümanlar!
İman ile ümit birbirinden ayrılmaz bir
bütündür. İman eden kişi, ümit alanı geniş ve
düşünme ufku en yüksek olandır. İlerisi için
daima iyimser, mutluluğa yakın ve mutsuzluğa
en uzak olandır. Çünkü iman; yüceler yücesine
inanmak ve bağlanmaktır. O, rahmet ve
merhametiyle herkesi kuşatan, bağışlayan,
pişmanlıkları kabul edip hataları silen,
kötülükleri iyiliklerle değiştiren ve kişiye en
yakınlarından daha yakın olandır. O yüce güç;
gündüz hata edenin tevbesi için geceyi, gece
hata işleyenin pişman olması için de gündüzü
rahmetiyle bekleyendir. İyiliklere bire on, hatta
yedi yüz katına kadar karşılık verendir.
Kötülükleri ise ancak denk bir ceza ile
cezalandıran veya tamamen bağışlayandır.
Aziz Mü’minler!
Peygamber efendimiz (s.a.v)’in haber
verdiğine göre yüce Allah varlıkları yarattığı
zaman kendi katında arşın üstünde bulunan
kitabına, “Rahmetim gerçekten gazabıma
üstün gelmiştir” diye yazmıştır.
Öyleyse bu gibi ayet ve hadisleri dikkate
alan mü’minler olarak daima ümitvar olmalıyız.
Bugüne kadar yaptığımız ve yaşadığımız her bir
olumsuzluğu kenara atarak yeni bir başlangıç
yapmalıyız. Yeni bir yılda yeni bir sayfa
açmalıyız. Açtığımız bu yeni sayfayı
güzelliklerle doldurmaya gayret etmeliyiz.
Dünyada kötülüklerin yok olması ve iyiliklerin
çoğalması için çalışmalıyız. Yarınlarımızın daha
iyi olması için evlâtlarımızı güzel ahlâkla
donatmalıyız.
Günahlardan ve haramlardan
mümkün olduğunca uzak kalmalıyız. Üç ayların
manevî ikliminden istifade etmek için her
günümüzü değerlendirmeliyiz. Bizler için bir
fırsat olan bu mübarek zaman dilimlerini heba
etmemeliyiz. Kötü olanların değil, iyi olanların
çoğunlukta olduğu ve iyi olanların yönettiği bir
dünya kurmalıyız. Ahirete giden yolun bu
dünyadan geçtiğini unutmadan yaşamalıyız.
Tüm bunları yapabilecek bir imana, gayrete ve
ümide sahip olmalıyız. Çünkü mü’minlerin
ümitsiz olması mümkün değildir. Mü’min nefes
aldığı sürece yapılabilecek bir şeyler hâlâ var
demektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder