Cuma 27 Ocak 2023
CUMA VAİZİ
Bugün camimize
İskeçe seçilmiş müftülüğünde yeni göreve başlayan
İskeçe Mescid-i Atik camii imamı
Çaymahalleli Onur Şeh teşrif etti.
Onur hocamız,
5 Aralık 1997 yılında
İskeçe Mustafçova belediyesine bağlı
Çaymahalle köyünde doğdu.
Eğitimi için
İstanbul'a giden genç Onur,
Fatih Sultan Mehmet Anadolu İmam Hatip lisesinden sonra
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
ve
Marmara Üniversitesinde Siyaset Bilimi ve Ululararası İlişkiler okudu.
Allah kendisinden razı olsun,
maşallah sesi ve paylaştığı bilgiler ile
camide bulunan cemaatimizi adeta büyüledi.
Yeni görevinde başarılar,
iş ve özel hayatında daimi başarılar dileriz.
CUMA HUTBESİ
Bugünkü Cuma hutbesinde konu
''29 OCAK MİLLİ DİRENİŞ GÜNÜ'' oldu.
29 OCAK MİLLİ DİRENİŞ GÜNÜ
Muhterem Mü’minler!
Bir saadet güneşi olarak doğan İslâmiyet;
renkleri, dilleri ve kökenleri ayrı olan insanları aynı inanç etrafında birleştirmiş,
kin ve düşmanlıkları ortadan kaldırarak,
dünyamıza ve insanlığa gerçek anlamda huzur ve barışı getirmiştir.
Esasen İslâm kelimesinin bir anlamı da “barış”tır.
Bu sebeple Müslüman, huzur ve barış içinde yaşayan insan demektir.
Huzur ve barış içinde olmak ise;
birlik ve beraberliğimizi pekiştirmekle mümkündür.
Dinimizdeki ibadetlerin bir gayesinin de Müslümanlar arasında
birlik ve beraberliği oluşturmak olduğunu görürüz.
Cemaatle namaz bunun en güzel örneğidir.
Cami kelimesi “toplayan ve birleştiren” demektir.
Orada tek kubbe altında günde beş defa toplanmamızı arzu eden dinimiz
saflarımızı sıklaştırdığımız gibi,
omuzlarımızı birleştirdiğimiz gibi
kalplerimizi ve gönüllerimizi de birleştirmemizi arzu etmektedir.
Nitekim ayet-i kerimede yüce Rabbimiz şöyle buyurmuştur:
“Allah’a ve onun Rasûlüne itaat edin.
Birbirinizle çekişmeyin,
yoksa gevşersiniz ve kuvvetiniz dağılıp gider.”
Aziz Mü’minler!
Tarih şahittir ki, inançları sarsılmış, dinî ve millî değerleri yıkılmış,
birlik ve beraberliği yok olmuş milletlerin ayakta durması mümkün değildir.
O halde aynı imanı taşıyan, aynı dine inanan, aynı Kur’an’ı okuyan,
aynı kıbleye yönelen ve aynı Peygamberin yolundan giden biz Müslümanlar,
Millet olarak birlik içinde olmalıyız.
Bu sadece millî bir görev değil, aynı zamanda çok büyük dinî bir sorumluluktur.
Bizler “Bölünüp parçalanmayın” diyen ilâhî bir kitabın mensupları olduğumuzu,
“Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır” diyen bir peygamberin ümmeti olduğumuzu
ve “Milletimin ayrılığa düşmesi kabrimin köşesinde bile beni rahatsız eder” diyen
bir ecdadın torunları olduğumuzu unutmamalıyız.
Saygıdeğer Müslüman Türk Kardeşlerim!
Dün olduğu gibi bugün de,
birlik ve beraberliğimizi bozmaya,
kutsal değerlerimizi sarsmaya çalışanlar bulunabilir.
Millet olarak 29 Ocak 1988’de onlara verdiğimiz cevabı
bügün de ancak birlik ve beraberlik içinde olmamız durumunda verebiliriz.
29 Ocak,
bu millete yöneltilen haksızlıklara,
yapılan ayırımcılığa,
ısrarla sürdürülen kimlik inkârına karşı
hep bir ağızdan “DUR” denildiği gündür.
29 Ocak,
devletine karşı en ufak bir saygısızlığı bulunmayan bu milletin:
“Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum? Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boynum!”
diye haykırdığı ve haykırmaya da devam edeceği gündür.
Bu vesileyle,
bu yıl 35’nci yıldönümünü ihya edeceğimiz
bu “Milli Direniş Günümüz” hepimize mübarek olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder